Uff ya kız ne güzel yazı getirmiş. Bayılırım kırmızı, keten, yukarı doğru bağcıklı ayakkabılara bayılırım. eskiden benim de vardı. hafif dolgu topuk, topuğu hasırlı. Yerim ben o dergilere bakan pisiyi.
Her şey gri renkli bir kedinin kaybolmasıyla başladı.
Çizgili dünyanın başlangıcı demek istiyoruz.
Evet, evet aynen öyle! Her şey o kedi yüzünden.
O kedi, çocukların oynadığı halıya gelmese bu fikir de ortaya çıkmayacaktı.
İyi ki Pino’nun kedisi kaybolmuş.
Ne kadar da karmaşık anlatıyoruz değil mi? Tamam baştan alalım o zaman.
Biraz'ın çizdiği halının üzerinde oynayan çocuklar resmine...Pino bir kedi kondurur. Sanki en baştan beri var gibi olur o kedi. Oysa az önce gelmiştir...çizilmistir.
Buradan çıkan fikirle dedik ki, neden birlikte çizgilerle anlatmıyoruz...hayatı, dünyayı, kendimizi?
Çizgili dünya sadece çizgilerle anlatmayı istiyor dünyayı.
Boş bir beyaz sayfa ile başlayacak her hafta ve anlatacak bir şeylerimiz oldukça güncellenecek.
O hafta boyunca aynı sayfaya birbiri ardına eklenmiş yeni yeni çizgiler ve belki de sonunda koskocaman bir hikaye bulacaksınız.
Belediye iyi calisiyor..Mazgali hemen koymuslar...
YanıtlaSilsokak lambası, sokağa "singing in the rain" havası vermiş, her an gene kelly çıkacakmış gibi... :p ya da bana öyle geliyor, kedi beni de etkiledi :))
YanıtlaSilYa su grafiticiler hic olmazsa isleri bitince su boya tüplerini toplasalardi, cevre kirliligini hic sevmemde:)
YanıtlaSilSevgilerimle
Uff ya kız ne güzel yazı getirmiş. Bayılırım kırmızı, keten, yukarı doğru bağcıklı ayakkabılara bayılırım. eskiden benim de vardı. hafif dolgu topuk, topuğu hasırlı. Yerim ben o dergilere bakan pisiyi.
YanıtlaSilBackyardflyer gerçektende örnek belediyecilik anlayışı:))
YanıtlaSilGünceran, yağmur yağarsa çıkar belki:))
Belgin zaten kediciğimin tüm patilerine bulaştı:)
Guguk Kuşu, bende çok severim... Hatta havalar ısınsın sezonu açacağım:)